Beyaz şehir olarak bilinen Popayan’ın tarihi diğer koloniyel şehirlerden oldukça farksız, 1500 küsurlerde ispanyolların kurmasıyla başlıyor. Kolombiya’nin üç ayrı başkanının bu şehirden çıkması ve şehirde pek çok üniversite olması başka bir detay tabi. Şehir oldukça güzel mimarili, her yer bembeyaz. Sanki dün boyanmış gibi, krem santili bir pasta hissi uyandırdı bende. Daha doğal görünen şehirleri daha çok seviyorum ama !

Bu kilisede bir mumya varmış ama görme şansımız olmadı. Gittim baktım, rahip amcayı göremedim soramadım. Sonra düşündüm mumyayı boşver yaşayanlara bak!
Önümüzdeki günlerde Pasto’da yakalayacağımız festivalin ufak çaplı bir benzeri burada da kutlanıyor. Şehirde yarım saatlik yürüme ve kalabalığı takip etme yoluyla festival sahnesini buluyoruz. İkram edilen sert içkileri yuvarlayıp müzisyenleri izliyoruz.
Bu arada şehrin sokaklarında oylesine yuruyen atlar cikti karsimiza!
Şehirde akşam yemeği için esnaf lokantası bulamayınca bir pizzaciya gidiyoruz. Burada çocuklar kendi halinde büyüyor 🙂
Burada yapılacak şeyler arasında bisikletle göl ziyaretleri, volkana kaplıcaya gidiş gibi aktiviteler var ama bize sadece birgün yetiyor Pasto festivalini yakalamak üzere devam ediyoruz. Bir de boğa güreşinin halen yasaklanmadığı bir yer burası, ben izlemek ve bir parçası olmak istemediğim için gitmedim ama ilker gitti meraklıları onun blogdan okuyabilir.
Yeme Icme
Konaklama
Hostel Trail, iki kişilik oda fiyatı 48000, gayet temiz sakin bir yer.
Ulaşım
Cali – Popayan otobüsüne 24000 veriyoruz, Kolombiya’da otobüsler el yakıyor, orta amerikayi özledik!
Buralarda yurtdışı iş konusunda fırsatlar neler?