Kamboçya’da tek bir yere gidecekseniz orası Siem Reap. Çünkü burası Güneydoğu Asya`nın en önemli arkeoloji merkezlerinden birisi olan Angkor Arkeoloji parkı ve meşhur Angkor Wat’a geçiş noktası. 92 yılında Angkor’un Unesco dünya mirasları listesine alınması ve belki de bundan daha fazla etkili olan Tomb Raider filmi sonrası Siem Reap’de turizm patlaması yaşanmış. Her türlü lokanta ve konaklama bulmak mümkün ayrıca ciddi bir ekspat nüfusu mevcut.
İşte bu nüfusa dahil olan arkadaşlarımız Buket ve Andrew’u görmek en az Angkor Wat kadar buraya gelme sebebimizdi. Buket’le daha Türkiye’den ayrılmadan mesajlaşmaya başlamıştık , aylardır bizim için zeytin, sucuk ve türk kahvesi saklayan bu güzel insanların evinde bir hafta misafir olduk. Ama ne rahatlık! Alâ! 7 aydır yoldayız, ev sıcaklığı ve arkadaş muhabbeti en çok özlenen şeylerin başında!
Bu arada biz onların yanında tatlı su gezgini sayılırız. İkisi de tek başlarına çıktıkları Afrika gezisinde tanışmışlardı yıllar önce, aylar süren, timsahların fillerin yanı başında çadır kurmalı bu gezi için Buket’in bloguna bakabilirsiniz 🙂
Afrika: http://serbestsalinim.travellerspoint.com
Asya: http://serbestsalinimasya.travellerspoint.com
Angkor Wat
Bu arkeoloji parkı 400 km2lik bir alana yayılmış, içinde ciddi bir orman da mevcut. Kmer imparatorluğunun 9. ve 15. yy. arası çeşitli başkentleri burada kurulmuş. Bu dönemin kalıntılarının en önemlileri Angkor Wat (wat tapınak demek yani beraber Angkor tapınağı gibi bir anlam çıkıyor) ve Bayon tapınağı.
Buraya ziyaret için üç türlü bilet var; tek günlük 20 $, 3 günlük 40 $, doyamayanlar için 7 günlük 60$’lik bilet. İnanılmaz büyük bir alan herşeyi görmek için aylar geçirmek gerekli sanırım, bir de biz oradayken nisan sonuydu, hava acaip sıcaktı, yürüyerek gezmek bir opsiyon değil, bisikletle gezmek için yürek lazım, en kolayı günlük olarak bir tuktukcuyla anlaşmak oldu. Ziyaret saatleri sabah 5’ten akşamüstü 6’ya kadar, daha sonraki saatlerde bedava girmek mümkünmüş.
Angkor Wat’a gideceğimiz gün sabah 4 buçukta kalktık. Buket’lerin tuktukcu arkadaşı CunCun’la 20 $’a anlaştık, (seçeceğiniz tapınaklara göre mesafeler değişiyor dolayısıyla fiyat da). Parkın girişinde fotoğrafımızı çekip tek günlük biletimize yapıştırıyor biletçi, burası ülkenin en çok para getiren yeri dolayısıyla kaçak girişlere önlem olarak biletlerde fotoğraf var.
Angkor Wat, aynı Taç Mahal gibi güneşin doğuşunun izlenmesi gerken gereken yerlerden birisi. Yalnız tapınak batıya bakıyor dolayısıyla sabah sadece silüet fotoğrafı çekmek mümkün. Çevresindeki su birikintisi üzerindeki yansımayla sabah ve akşamüstü saatlerinde iyi fotoğraf çekilebilir. Ta prohm gibi popüler tapınaklara erken saatte gitmek rahat rahat fotoğraf çekmeye yarıyor. Bizim rotamız sırasıyla şu şekilde oldu;
Meşhur Angkor Wat’a gün doğuşuyla başladık. 12.Yy.’da kral 2. Suryavarman tarafından yaptırılan tapınağın hindu tanrısı Vishnu’ya adandığı düşünülüyor daha sonra kralın mozolesi olmuş.
Ta Prohm, efsane bunyan ağaçların taşları yardığı tapınak. Burada oturup günler geçirebilirsiniz acaip bir enerjisi var.
Ta Som, burası küçük bir tapınak, tapınağın sonundaki kapı ve bunyan ağacın birlikteliği etkiliyici, taşların içindeki yüzler çok güzel.
Neak Pean, burası suni bir gölün ortasındaki adada minik bir budist tapınağı şeklinde. Tarihçiler bu gölün Himalayalar’daki her türlü hastalığa şifa olduğuna inanılan efsanevi Anavatapta gölünü sembolize ettiğini düşünüyormuş.
Preah Khan, burası Angkor Wat ve Ta prohm’un gölgesinde kalmış ama oldukça güzel ve acaip atmosferi olan bir tapınak. Bunyan ağaçlarının heryerden çıkması ve bir sürü kapı içinden geçerek yapılan yürüyüşler enteresan.
Bayon, çatısındaki devasa yüzler ile meşhur 12.Yy. sonundan kalma bir hindu/budist tapınağı. Buraya geldiğimizde sıcaktan kavrulmuştuk artık.
Siem Reap ‘deki günler sohbet muhabbet evde takılma yemek yapma şeklinde geçti. Buket sayesinde yaptığımız harika birşey de onun is yeri olan Khmer Ceramics’deki ilk çanak çömlek denemelerimizdi ! Çantalarımızda bir süre taşıyıp sonra gönderme fırsatımız olan pek güzel kap kacaklarımız oldu 🙂
Aslında kalsak çok uzun süre kalırdık ama yolcu yolunda gerek hesabı arkadaşlarımıza veda edip en kısa zamanda görüşmek üzere dedik! Herşey için çok teşekkürler tekrar, muhteşem vakit geçirdik!!! 🙂
2. kere Tayland yoluna düştük, bu sefer direk güneye gidiyoruz…