Kırmızı bir gökyüzü düşünün ve nesesine göre dağılmış bulutlar.. Bu görüntüyü pirinç tarlalarındaki su birikintilerinin üstüne yansıtın… Kamboçya’ya girdigim ilk dakikalar Vietnamlı bir motor taksinin arkasında bu manzara karşısında mest olmuştum. Fotoğraf çekemedim kamera ulaşabileceğim bir yerde değildi. Ben de kendime sakladım, beynime kazıdım.
Kamboçya’ya giriş efsane oldu olmasına ve bu hep devam etti, bu ülkede bir kere bile manzarasız bir gün batımı görmedim.
Kampot
Güney Kamboçya’da, okyanus kıyısında 40 bin nüfuslu bir kent, kentin ortasından bir de nehir akıyor. Vietnam’ın yoğunluğundan sonra zaman iyice yavaşlıyor Kamboçya’da, tekrar Laos günlerine dönüyoruz. Kamboçya da çalışma vizesi almak çok basit, hayat ucuz, hava güzel. 3ü bir arada olunca pek çok batılı buraya yerleşmiş. Özellikle Kampot’ta inanılmaz ekspat nüfusu var. Kimisi bir kaç seneliğine diye gelmiş sonra çoluk çocuğa karışmış, kimisi geçici işlerde, kimisi de emeklilik günlerini batıdan aldığı maaşla burada krallar gibi yaşıyarak geçiriyor.
Hal böyle olunca pek çok hosteli restaurantı yabancılar işletiyor. Kampot’taki cafeler lokantalar nehir kenarına sıralanmış, hayat burada coğunlukla.
Şehirde entersan heykeller var en garibi buradaki tropik meyvelerin en pahalı ve kokusuyla ünlüsü Durian heykeli.
Kentten biraz dışarı çıkınca hemen kırsalda bulduk kendimizi. Durian bahçeleri ve kokuları içinden küçük köylere girip çıktık, tesadüf eseri bulduğumuz nehir kenarına kurulu greenhouse’u çok beğendik. Ahşap khmer evine kurulu restaurantı ve bahçesindeki bunglowlari ile çok sakin bir yer, nehirde yüzmek de cabası. Buraya bir gün sonrasına rezervasyon yaptırıp kalmaya geliyoruz.
Burada gördüğümüz kuşkusuz en güzel yerler tuz tarlaları. Gün batımında acaip fotoğraflar çekiyoruz ama benim fotolar bir şekilde silinmiş, içim gitti…Ama yapacak birşey yok, Kampot fotoğraflarımın yarısı eksik cepten çektiğim bu fotoyu paylaşıyorum…
Kampot’a yolunuz düşerse Magic Sponge diye bir hostel var, buradan ücretsiz “kampot survival guide” edinebilirsiniz, çok ise yarayan minik bir kitapçık. Ayrıca her pazartesi akşamı bu hostelde yemek için harcadığınız her dolar için bir bira ücretsiz. Biz son iki aydır batı yemeği yememiştik, pahalı da gelse iki kişi toplam 9$lık yemek söyledik, 9 bira hediye geldi ! Bu hostelde barda çalışan 60li yaşlardaki adam çok şekerdi, harika müzikler çalıyordu, gecenin sonunu sugarman ile yaptık. Türk olduğumuzu öğrenince 70’lerde Turkiye’ye geldiğini, o zamanlar sultanahmet’te bütün hippilerin bir pudingcide buluştuğunu anlattı.O pudingcinin ismi Lale 🙂 ve bugün hala açık..Tabi eski günlerden eser yok artık…Bir zaman makinası olsaydı ilk gideceğim dönem 60’lar olurdu!
Kep
Kampot’a göre daha pahalı olan deniz kenarı bir resort kenti. Burada iç savaş zamanından tahrip edilmiş pek çok fransız kolonyal dönem mimarisi villa görmek mümkün. Hemen karşısında Rabbit island var, biz gitmedik ama güzel ve ucuzmus.
Kampot-Kep arası Müslüman köyler yoğun.
Kamboçya`da budist tapınaklarına giden dönüş yolları belli olsun diye ana yol kenarlarındaki süslü geçitler, kapılarla belirlenmiş. Bu kapılardan geçip biraz gidince tapınaklara pagodalara ulaşıyorsunuz. Kep ile Vietnam sınırı arasında bu harika tapınağı bulduk. Khmer yeni yılı yaklaştığı için hummalı bir hazırlık vardı. Budist rahipler ve öğrenciler ejderha yılan arası birşeyden oluşan merdiven trabzanlarını beyaza boyuyorlardı.
Burada bir de kara biber çiftliklerine gittik. Sanki bu işe atılacak gibi uzun uzun dinledim. Neler öğrendim?
– Ağaçların büyüklüğüne göre 16-30 litre arası iki günde bir sulanıyorlarmış .
– Yarasa ve inek gübresi kullanıyorlarmış, herşey organikmis efendim.
– Ağaçların 15 yaşından sonra verimliliği düşse de 30 yaşına kadar devam ediyorlarmış
– Biberler 3 renkte ve lezzette, buna sağlamak için farklı kaynatma ve kurutma dönemleri varmış. Siyah olanlar için 3 dakika, kırmızı için 5 dakika, beyaz olan için ise 10 dakika kaynatıp, birer hafta kurutuyorlarmış.
Kep’teki favori yerim balık pazarı oldu, herşey acaip taze ve ucuz. Buranın olayı karabiberli yengeç. Pazardan alıp, hemen pazarın arkasındaki restaurantlarda istediğimiz gibi pişirttik. Kilosu 6$ , pişirme ücreti1$
Konaklama
Kampot daha ucuz bir yer, bu sebeple burada kaldık, Pepper guesthouse 2 kişilik oda 7$.
Bir gece de greenhouse’da kaldık, bungalov 10$.
Yeme içme
Batı yemeği ve büyük porsiyonlar için Kampot’taki magic sponge hostel iyiydi. Kampot içinde lokal lokantalar çok daha hesaplı, kendin pişir kendin ye masa üstü mangallı lokantalar keyifli.
Bir de Kep’te karabiberli yengeç kaçmaz.
Ulaşım
Bazı günler bisikletle bazı günler motorla bazen de yürüyerek etrafı keşfettik. Günlük bisiklet kirası:0,5 $ motor kirası: 5$
Motorun lastiği patladı bir kaç km yürüdükten sonra tamirci bulduk, tamir ücreti : 1$
Benzin bitti diye korkmayın yol kenarlarında sarı şişeler içinde heryerde satılıyor, litresi 1 $dan ucuz.
Para işleri
Kamboçya’da Kamboçya rielinden daha çok Amerikan doları kullanılıyor. Bunun Çin’in manyak ihracatları sonucu elinde biriken doları, Kamboçya’ya sürmesinden kaynaklandığını söylediler. Turkiye’de ev fiyatlarının dolar cinsinden olmasının bir kaç seviye daha kötüsü diyebiliriz. Lokal lokantalar dahil bütün menüler dolar cinsinden, markette fiyatlar dolar, kasada dolar ödeme yapıp para üstünü eğer ufaksa riel alıyorsunuz. Evet garip ama ATM’ler de sadece $ veriyor.
Kampot ve Kep’ten başka bir sahil kasabası Ream Beach’e geçtik…
Merhaba,
Son birkaç gündür yazılarınızı zevkle okuyorum. Teşekkürler böyle bir kaynak yarattığınız için.
Önümüzdeki haftalarda laos-Kamboçya-Vietnam’a gitmeyi planlıyorum. Size sormak istediğim buralarda sıtma’ya karşı bir önlem aldınız mı ? Seyehat sağlığı merkezi web sitesinde buralar riskli bölgeler olarak görülüyor çünkü.
Merhaba Koray, oncelikle tesekkurler, zevkle okumana sevindim. bu bolgelerde sitmaya karsi bir onlem almadim, sitma ilaclari oldukca yan etkili ve keyif kacirici. Genel kural olarak sivrisinekli bolgelerde gun batimindan itibaren uzun kollu giymek ve sinek savar sprey kullanmak iyi olabilir. Iyi yolculuklar!