fukuoka dan japon denizine açıldık ve feribotla busan`a geçtik, trendir feribottur çok seviyorum yavaş yavaş, göre göre, gerçekten yolda olduğunu anlıyor insan. deniz bizi biraz salladı malum bir gün önce tayfun sebebiyle seferler iptal olmuştu. busan`a yaklaşınca büyük bir şehire geldiğimizi yeni farkettim, köprüler gökdelenler… meğer korenin 2. büyük şehriymiş, ayrıca busan`da kore savaşı turk şehitliği mevcut.

busan`daki uzay cagi residencelar
endüstriyel olduğu kadar da turistik, plajları barları ile miami, rio , bodrum gibi bir yer ama biz sezon dışı gittiğimiz için okyanusa giremedik. malesef busan her taraftan mantar gibi çıkan çok katlı rezidansları ve deniz ortasında oldukça çirkin görünen köprüleriyle sirin bir deniz kenti olmaktan uzaktı.

kopru, busan
koreliler japonlara benziyor ama biraz daha rahatlar sanki, sokakta yemek yemek bir tabu değil yada herkes sürekli saygıdan yere eğilmiyor.ama yardım severlik, herkesin işini mükemmel yapması konularında aynı japonya. metroya ilk binişimizde bozuk paraya ihtiyacımız oldu, 80`nine merdiven dayamış bir beyefendi yardımımıza yetişti. mükemmel ingilizcesiyle para bozdurma makinesini gösterdi, yol boyunca bize eşlik etti, türklerin kore için öneminden bahsetti. ayrılırken bize kartını verdi herhangi birşeye ihtiyacınız olursa arayın dedi, kartta gördüm meğer bir şirketin genel müdürüymüş. bizim insanımız da yardımcı ama istanbullu bir ceonun bitli turistlerle pek işi olacağını sanmam (metroya binmesi imkan dahilinde değil zaten).bu arada marmaray hayırlı olsun arkadaşlar binen varsa anlatsın!

kurutulmus deniz mahsulleri
liman kenti olduğu için balık pazarı çok büyük ve zengindi. denizden babam çıksa yenerim diyorlar mı bilmem ama yedikleri kesin! korede balık lokantalarının önünde akvaryumlar var. burada güzel güzel yüzen balıkları sipariş gelince çıkartıp veriyolar.

restaurant onu akvaryumlar
balık yemeyi çok sevmeme rağmen, bir kalamarın suda melek gibi süzülürken 30.saniye sonu tabağa konmasını görünce bir fena oldum, iştah falan kalmadı. pazardan sadece çektiğimiz fotolarla ayrıldık.

busan, balık pazarı
kore yemekleri japonlara benziyor ama yumurta, taze soğan ve domuz etini daha çok kullanıyorlar. bir de kore pirinç şarabi var, bana moğolistan daki deve sütünün alkollü hali gibi geldi 🙂 bu şarap ve bol soğanlı deniz mahsullu krepten oluşan akşam yemeğimiz 2 kişi için sadece 8bin won (8 $) tuttu. japonya ve korede yediğimiz en ucuz yemekti sanırım.

kore pirinc sarabı ve deniz mahsullu soganlı krep

teyze bizim krebi yaparken
busanda ünlü japon/kore hamamına gittik.kadınlar ve erkeklerin ayrı olduğu sauna jakuzi hamam kompleksinde herkes anadan doğmaydı.ilk başta biraz garipsesem de 30. saniyede alıştım büyük rahatlıkmış. koreli teyzeler genç kızlar birkaç japon ve ben çocuklar gibi sendik. japonlar ve koreliler için temizlik bir ibadet bu hamamlar epey popüler.
Busan`dan son dakika karariyla jeju adasina gitmeye karar verdik, jeju`dan sonra da baskent seoul`e gececegiz.
hamamdan tek kare yok:))))
ismet alemsin yaa!